27 Mart 2012 Salı

İlginç Enstrümanlar

Obua: Pek küçük boyuna rağmen çok geniş bir ses aralığına sahip nefesli çalgıdır Tahta bir silindir gövdesi ve üzerinde tuşları vardır İnsan sesine en yakın enstrüman olması, hakkında edindiğimiz en enteresan bilgi doğrusu Bu nedenle, orkestralarda tüm diğer çalgıların akort edilmesi için referans alınan la notasını obua verir Mozart’ın do majör konçertosu ile hak ettiği önemi kazanmış bulunan obua, Fransızca “yüksek sesli tahta” anlamına geliyor Görünümü hakkında insanlar genellikle hatalı bir fikre sahiptir Kendisi aslen şöyle bir şeydir


Korno: Bir obua çeşididir diyebiliriz Obuadan daha tiz sesler çıkarabilir Döne döne uzanan ve ağzı geniş bir huni ya da bir çan şeklinde açılan bakır borudur kabaca Çalması gerçekten de pek zordur Sağlam bir nefes ve iyi konsantrasyon gerektirir İyi çalınmazsa çok akla zarar sesler çıkarmak gayet mümkündürNasıl bir şeydir diye soranlara buradan gösterebilirsiniz Latince “boynuz” anlamına geldiğini de bilmekte fayda var Neden demeyin, bilgi birikiminizi aktarma fırsatını bulacağınız bir konunun nerede açılacağını asla bilemezsiniz


Fagot: Boru biçimli, perdeli bir nefesli müzik aletidir Kamıştan imal edilen iki borunun birbirine takılması ve ucuna da kıvrımlı bir ağızlığın eklenmesiyle oluşur Dört bağlantı parçası bulunurOrkestralardaki en kalın sesleri çıkaran çalgı olmasına rağmen çok yumuşak bir tını verir Beethoven’ın 5 ve 9 senfonilerinde önemli rolü vardır Neye benzediğini görmek için şuraya tıklayabilirsiniz
Didgeridoo: “Dijuridu” şeklinde telâffuz edilen enstrüman, Avustralya yerlileri Aborjinler’in geleneksel çalgısıdır Epeyce uzun, bambudan ya da oyulmuş ağaçtan mamul bir borudan ibarettir desek çok da yalan olmaz Ağız kısmı balmumu ile desteklenir ve genellikle üzerine güzel desenler resmedilir Ses çıkarmak için oldukça pratik yapmak şarttır Ola ki ses çıkartmayı bir şekilde becerdiniz, sürekliliğini sağlamak için de burundan nefes alırken aynı anda ağızdan da verebilmek gerekir Bizim pek sevdiğimiz Jamiroquai bu aleti şarkılarında sık sık kullanır Bir not: Yerliler en makbul dijuridunun tahta kurularının kemirdiği ağaçtan yapılanı olduğunu söylermiş Tipini merak ediyorsanız şuraya bakabilirsiniz
Gitar, piyano, davul değil.




Klavsen: Tenis ile badminton arasındaki ilişkinin bir benzeri de piyano ile klavsen arasında yaşanıyor arkadaşlar Piyanoya benzeyen ve piyano gibi çalınan klavsenin sesi daha mekaniktir ve eğer profesyonel bir klavsen ustası değilseniz tuşa vuruşa bağlı olarak seslerin uzunluğu değişmez Zira piyanoda ses tellere minik çekiçlerin vurmasından çıkarken klavsende ufak mızraplar telleri çekerek ses çıkarır Kanun gibi yani Mozart’ın Türk Marşı’nı dinlerseniz klavsenin sesini daha önce de duymuş olduğunuzu anlayacaksınız Tori Amos’tan duymuş olabilirsiniz hatta Bu arada klavsenin bir diğer adı da “çembalo”dur Bakınız şöyle bir şeye benzer
Klavikord: Klavsene benzer ama mekanizması onun gibi çekmeli değil piyano gibi vurmalıdır O zaman tekrar piyanodan bahsediyoruz gibi oldu ama durum bu da değil Tuşa basılınca, altındaki pirinç çubuk tuşun teline vurarak ses çıkarır Sesi fazla yüksek değildir ama esrarengiz ve duyguludur Beethoven’ın favori enstrümanlarından biri olduğu söylenir Görünüşü şöyledir
Kudüm: Yanyana konmuş, boyutları biraz farklı iki tane ufak davul getirin gözünüzün önüne, aşağı yukarı kudüm nedir anlamış olursunuz Kudüm, bakır gövdeye gerilen deriden mamul vurmalı bir çalgıdır Tasavvuf müziğinin ve mehter takımlarının vazgeçilmez enstrümanı, “düm tetek düm tek” ritmiyle özdeşleşmiştir “Zahme” denilen yumuşak ağaçtan yapılma sopalarla çalınır Akort değişiklikleri derinin ısıtılmasıyla sağlanırMerak edenler nasıl göründüğünü anlamak için buraya bakabilir
Bongo: Kudüm gibi ağır bir vurmalıdan bongo gibi lay lay lom bir alete geçiyoruz Bu da yanyana yerleştirilmiş iki adet birbirinden farklı büyüklükte davuldan meydana gelir Yere oturup dizlerinizin arasına sıkıştırarak çalmanız lazımdır Küba kökenli olması, yani sıcak iklimlerden kopup gelmesi dolayısıyla eğlenceli ve ritmik şarkılarda kullanılması normaldir Şöyle görünür


Sitar: İki enstrümanın isimleri birbirine bu kadar benzer ancakSitar ve kemençe Hayret verici değil mi? Tamam kabul ediyoruz, felaket bir şakaydı Sitar biliyor olabileceğiniz gibi Hindistan kökenli bir çalgıdır Adının “otuz tel” anlamına geldiği söylenir En çok tanınan ustası Ravi Shankar’dır Batı dünyasına girişi bir Hindistan gezisinde sitarın büyüsüne kapılan Beatles üyeleri sayesinde olmuştur 30 civarı teli bulunması ve parmağa takılan mızraplarla çalınması dolayısıyla kanuna benzetmek oldukça mümkündür Türk müziğine girişinde de Orhan Gencebay’ın katkılarını göz ardı etmek mümkün değildir Şöyle bir şeye benzer
Tulum: Karadeniz kökenli, keçi postundan yapılan bir çalgıdırÜflemeli diyeceğiz ama tam da diyemiyoruz Flüt ya da saksofon gibi üfleyerek çalınmıyor çünkü Havayla doldurulan tulum koltuk altına sıkıştırılarak tutulur ve havası üzeri delikli ahşap ağzından boşalırken ses çıkarılır Çalan kişi boşalan hava yerine yenisini doldururken bir yandan da delikli kısmını flüt gibi kullanır Eğer etekli İskoç erkeklerinin gayda isimli enstrümanı taşıdıkları bir resim gözünüzün önüne geldiyse tamam, tulum da aynı ona benzer Yani şuna benzer demek istiyoruz
Gitar, piyano, davul değil


Sipsi: En sevimli isimli enstrümanlar arasında kafadan ilk üçte yer vereceğimiz sipsi, Ege yöresinde ağırlıklı olarak kullanılan, zurnaya benzer üflemeli bir çalgıdır Küçücük, parmak kadar bir şeydir Haliyle incecik bir sesi vardır Tahtadan, kamıştan ya da kemikten yapılabilir Görüntü ve ses olarak neye benzediğini öğrenmek için adres burası
Cümbüş: Teneke bir tencereye telli bir sap bağlanmış gibi görünen ama bu haline rağmen insanın içine işleyen bir ses çıkarabilen enteresan çalgıdır 12 teli vardır Zeynel Abidin Bey isimli kişi tarafından yapılan ilk cümbüş 1930 yılında Atatürk’e dinletilmiştir ve söylendiğine göre ismini de bizzat Atatürk koymuştur Mor ve Ötesi’nini “Cambaz” şarkısının girişinde cümbüş sesi duyabilirsiniz Tipine de şuradan bakabilirsiniz
Banço: Kovboyların çalgısıdır Gitar desek tam değil, mandolin desek o da değil, hatta cümbüş desek o da değildir ama hepsine bir parça benzer En az 5 teli vardır Uzun bir sapı, deri bir gövdesi olur Caz müziğinin önde gelen enstrümanlarından biridir Bakınız şöyle bir şeydir Sizin de bildiğiniz sıradışı enstrümanlar varsa söyleyin biz de onları öğrenelim Bakın mesela giderayak aklımıza minyatür bir bağlama olan cura ve Mısır’da çok bilinen, neye benzeyen üflemeli bir alet olan kavala geldi Tamam tamam kavala aklımıza filan gelmedi, arayıp da bulduk, sizi mi kandıracağız Ama perdeleri olan ud diyebileceğimiz lavta sahiden geldi aklımıza şimdi, o kadar da biliyoruz canım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder